M.S.3.yüzyılda geliştirilen Avesta yazı sistemi, Avesta Alfabesi, Zerdüştlük dininin kurucusu olan Zerdüşt’ün öğretilerini yazılı hale getirmek amacıyla geliştirilmiştir. Zaten Avesta adı bu dinin kutsal kitabının adıdır, alfabeye de aynı isim verilmiştir. Kitabın en eski örneklerinden bazıları Pehlevi dilinde yazılmıştı. 21 bölümden oluşan kitabın bölümlerinin çoğu İskender’in işgali sırasında kaybolmuş, sadece 4 bölümü günümüze kadar ulaşabilmiştir. Zerdüşt öğretilerini yazmak için geliştirilen Avesta alfabesi de büyük oranda bu kitabın yazıldığı Pehlevi alfabesinden alınmış olan harflerden oluşmaktadır. Ayrıca ünlü harflerinde Yunan alfabesinden etkilendiği de görülmüştür.
Avesta kutsal kitabından bir örnek
Avesta dili, Eski Farsça ve Orta Farsça, Sanskritçe ile akraba olarak gösterilen dillerden birisidir. Hint-Avrupa dil ailesinde bulunan ve dünyanın bilinen en eski dillerinden birisi olan Avesta dili, Avrupalı bazı din bilginleri tarafından Zend Avesta ismiyle de tanımlanmıştır. Ama aslında kitabın giriş bölümü Pehlevi dili ile yazılmıştı. Avesta kutsal kitabı düzenli hale getirildiği 4-6. Yüzyıllar civarında ise Avesta dili sadece Zerdüşt rahipler tarafından kullanılan ölü bir dil konumuna gelmişti.
Avesta dili kullanılarak yazılan kitabın ilk olarak Arami alfabesiyle yazıldığını biliyoruz. Bu dönemde Yunan medeniyetinden etkilenen İran bölgesi, bu bölgeye ait eski efsaneleri, dinsel inanışları ve rivayetleri önemsemeye çalışmıştı. Bu sayede diğer uygarlıkların etkisi hafifletiliyordu. Sasani İmparatorluğu döneminde de İran bölgesine ait geleneklerin, milli değerlerin, dini değerlerin öne çıkartılması için çalışmalar yapılmaya başlanmıştı. Bu süreçte Avesta isimli kitabın derlenmesine ve düzenlenmesine, yeniden yazılmasına yönelik çalışmalar yapılmaya başlanmıştı. Kitabı tekrar yazanlar söz konusu olan efsaneleri, mitleri ve rivayetleri de kitaba eklediler, kitabın bazı bölümlerini çıkartarak bulundukları döneme uygun olan yeni bölümler eklediler. Kitabın yeniden yazılması sürecinde de Pehlevi alfabesine dayanan ve Yunan alfabesinden de etkilenen Avesta Alfabesini kullandılar. Ama Avesta dili sadece Zerdüşt rahipler tarafından kullanılan bir dil olduğu ve kısa bir süre sonra ölü diller arasına katıldığı için, Avesta kitabı Orta Farsça’ya çevrildi ve o şekilde kullanıldı. Böylece Avesta dili ve Avesta alfabesi, sadece rahipler tarafından bilinen ve dünyada tanınmayan, bilinmeyen bir dil ve alfabe olarak kaldı. Ancak 1926 yılında İbrâhîm-i Pûrdâvûd’un bazı metinleri çevirmesi ve sonrasında Avesta kitabının diğer bölümlerinin de Farsça’ya çevrilmesi ile birlikte gün ışığına çıkan bir dil ve alfabe oldular.
Avesra alfabesi hakkında bilgi veren bazı kaynaklar bu alfabenin 48 harften oluştuğunu söylüyorlar. Ama günümüzde bilinen Avesra alfabesi 44 harften meydana gelen bir alfabedir. Bu alfabeyi kullanarak yazılan yazılar ise sağdan sola doğru yazılmaktadır. Avesta kitabı, Avesta dili ve tabi ki Avesta alfabesi, İran ve Zerdüştler için çok önemli kültür varlıkları olarak kabul edilebilirler. Bu varlıklar tüm dünya ve insanlık tarihi açısından da büyük önem taşıyan kültür varlıklarıdır.