Göktürk alfabesinin kullanıldığı yıllar resmi olarak 7 ve 9. Yüzyıllara tekabül eder. Fakat daha geçmişte bulunan ilk nüvelerinin dikkate alınması durumunda Esik Kurganı’ndan bulunan arkeolojik kalıntıların dikkate alınması gerekir. Bulunan gümüş tabak kapsamında yer alan yazı da bu alfabe ile yazılmıştır. Esik Kurganı dahilinde yer alan eserlerin Sakalara aittir. Türki cumhuriyetlerin alfabelerine bakıldığı zaman Rus etkisinde kalmayan kesimin hala bu Türk yazı sisteminden izler taşıdığı da fark edilebilir.
Alfabenin Temel Özellikleri Nelerdir?
Göktürk alfabesi özellikleri incelendiği zaman temelde şu niteliklere rastlanmaktadır;
- Alfabe toplamda 38 adet harften oluşur. Bu harflerin 9 adeti birleşiktir.
- Birleşik harflerin dışında 4 adet sesli harf bulunur 25 adet de sessiz harfe yer verilir.
- Yazı sistemi içerisinde sözcüklerin birbirinden ayrılması için iki nokta kullanılır.
- Yazı sisteminin en önemli örneklerinden olan Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları dahilinde yazı sağdan sola doğru yazılmıştır.
- Alfabe kalınlık incelik uyumuna göre oluşturulmuştur. Bu da yazı sisteminin ne denli gelişkin bir yapıya sahip olduğu hakkında da bilgi verir.
Orhun alfabesi olarak da adlandırılan bu yazı sistemi Türklerin özgün ve resmi olan ilk sistemleridir. Bu noktada alfabenin İskandinav yazı sistemi ile ciddi benzerlikler taşıdığının da altı çizilmelidir. Hatta tam da bu nedenle yazı sistemi Yenisey Runik Yazısı şeklinde dahi nitelendirilebilmektedir. Bu nitelendirmeye genel olarak batılı akademisyenlerin eserlerinde yer verilir.
En Önemli Eserler
Göktürk alfabesi tarihi incelendiği zaman bu alfabe ile yazılmış en önemli eserler Orhun Kitabeleridir. Bu kitabelerden devletin yönetim anlayışından halka nasıl bakıldığına kadar birçok detaya erişim sağlanabilir ve alfabe üzerinde de daha detaylı araştırmalar gerçekleştirilebilir.
Yazılış Tarzı Nasıldır?
Göktürk alfabesi nasıl yazılır sorusu iki şekilde yanıtlanabilir. Bunlar; sağdan sola ve yukarıdan aşağıya şeklinde sıralanır. Her iki şekilde de farklı örneklere rastlanmaktadır. Tarihi buluntular ile dilin nasıl bir yapıda olduğu daha net şekilde anlaşılır. Fakat bu dil bazında çözümleme ilk olarak Danimarkalı dilbilimci olan Thomsen tarafından 19.yüzyılda gerçekleştirilmiştir. Hali hazırda Göktürk alfabesi kapsamında araştırmalar devam etmektedir.