Pehlevi Alfabesi, tarihte şimdiki İran sınırları içinde bulunan bölgede kullanılan bir alfabedir. Bu alfabenin kullanımı yaklaşık olarak M.Ö. 2 yüzyıl civarında başlamıştır. Pehlevi alfabesinin kullanımına son verilmesi ise İslamiyetin kabul edilmesi ile birlikte olmuştur. Yani 7. Yüzyıl civarına kadar kullanılan bir alfabedir. Bu alfabenin kullanıldığı, Pehlevi alfabesi ile yazılı hale getirilen diller ise Eski Farsça’nın değişmesi ile konuşulmaya başlanan Orta Farsça ve Pehlevi dilleri olarak gösterilebilir. Bu diller İran’da Sasaniler döneminde konuşulan dillerdir. Orta Farsça Hint-Avrupa dil ailesinde yer almaktadır. Alt grup olarak ise Hint-İran dilleri kolunda ve bunun içinde de İran dilleri grubunda yer almaktadır.
Farsça genel olarak tarih boyunca prestijli bir kültür dili konumunda bulunmuştur. Şu anda konuşulan Farsça Eski Farsça ya da Antik Pers dili olarak bilinen dilden türemiş olan, uzun bir dönemde meydana gelen değişikliklerle ortaya çıkmış olan bir dildir. UNESCO tarafından 2006 senesinde ‘Uluslararası Ana Dil’ olması önerilen bir dildir. Şu anda İran, Afganistan ve Tacikistan ülkelerinde ana dil durumunda bulunmaktadır. Bu ülkelerde yaşayan 100 milyon kişinin ana dili olduğu tahmin edilen Farsça’yı Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde konuşan kişi sayısının da yaklaşık olarak aynı miktarda olduğu tahmin edilmektedir. İslam tarihinde de önemli bir dildir. Arapça’dan sonra İslam dünyasının ikinci kültür dili olarak kullanılmıştır. İslam medeniyetinde üretilen eserlerin, özellikle tasavvufi eserlerin önemli bir bölümü Farsça yazılmıştır.
Orta Farsça ise Pehlevi dili olarak da adlandırılan ve M.S. 3. Yüzyıldan sonra ve Sasaniler döneminde kullanılan bir dil olmuştur. Bu dil ilk kayıtları M.Ö. 1000 yılına kadar uzanan Eski Farsça’dan türemiştir. Pehlevi Alfabesi ile yazılan dil bu olmuştur. Pehlevi alfabesi ve Orta Farsça kullanılarak yazılan eserler arasında Mainu Khared, Arda Virafname, Bundahish, Pandnameh Adorbad Mehresfand gibi birçok eser, özellikle Zerdüşt dini ile ilgili çok sayıda eser bulunmaktadır. Bu dinin kutsal kitabı olan Avesta da Pehlevice yazılmıştır.
Avesta alfabesi, Pehlevi alfabesinden esinlenen bir alfabedir.
Pehlevi alfabesi, Arami alfabesinden türemiş olan yazı sistemlerinden birisi olarak bilinir. Asıl örnekleri M.S. 2.yüzyıla dayansa da M.Ö. 3.yüzyıl sıralarında kullanılmaya başladığı da iddialar arasında bulunmaktadır. Resim yazıları dışında kalan yani harf, ses veya hece alfabesi şeklinde kullanılan, günümüzde anlaşıldığı anlamda alfabe kelimesinin anlamını karşılayan ilk alfabelerden birisidir. Bilinen ve yerel olarak kullanılan 3 farklı şekli vardır. Kuzeybatıda kullanılan biçimi Arsaklı yazısı olarak bilinmektedir. Sasani yazısı olarak adlandırılan şekli ise aynı zamanda güneybatı biçimi olarak bilinir. Üçüncü şekli ise Doğu biçimi olarak isimlendirilen türüdür. Sasani kralları sanatçıları ve bilim adamlarını himaye eden hükümdarlar olarak bilinirdi. Pehlevi diline çevrilen Aristo’nun eserleri ve Platon’un eserleri de bu nedenle Pehlevi alfabesi ile yazılı hale getirilmiş olan eserler arasında bulunmaktadır. Dolayısıyla bu alfabe ile tutulan kayıtlar ya da eserler arasında Sasani İmparatorluğu dönemindeki yıllıklar, Zerdüşt dini ile ilgili eserler, Kürtçe ’Sorani dinkerd’ isimli eser, Antik Yunan bilginlerinin çeşitli eserleri bulunmaktadır. 24 harften oluşan Pehlevi alfabesi, çağının önemli bilginleri, sanatçıları ve çok önemli bir devlet olan Sasani Devleti tarafından kullanılan bir alfabedir. İnsanlık tarihi açısından bakıldığında eskiden kullanılmış olan en önemli alfabelerden birisi olduğu söylenebilir.