İnsanoğlu yaşamı boyunca bir şeyleri ifade edebilmek ve iletişim kurabilmek için cümleler kullanır. Kurulan bu cümlelerin anlamlı ve kurallı olması gerekir. Anlamlı ve kurallı cümleler kurabilmek için birbiriyle uyumlu yani birbirini anlam olarak tamamlayan sözcükler kullanılır. Sözcükler, bir ya da birden fazla heceden oluşur. Tek başına kullanılabildiği gibi bir araya gelerek cümle kurar.
Yansıma nedir diyecek olursak, ışık ya da ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme ya da geldiği yöne geri dönme durumudur. İnsanlar, günlük hayatlarında kendilerini daha iyi ifade edebilmek ve kolay anlaşılır cümleler kurabilmek için yansıma olayından yararlanır. Yansıma veya yansıma ses, doğadaki doğada ki seslerin bir nesne, olay veya durum ile bağdaştırılmasına verilen isimdir. Yansıma sözcük ise doğada bulunan insan dışındaki canlı veya cansız varlıklara ait seslerin taklit edilmesi sonucunda çıkan sözcüklerdir. Sesleri tasvir etmeye yaradığı için düz yazılarda, karikatürlerde veya şiirlerde sıklıkla kullanılır. Bununla beraber küçük çocukların kendisini daha iyi ifade etmesi ve anlatımını kolaylaştırmasından dolayı çocuklar tarafından da sıklıkla kullanılır. Yansıma sözcükler tek başına kullanıldığı zaman bir anlam ifade etmez. Bu yüzden birbirini tamamlayan sözcüklerle birlikte kullanılmalıdır. Yansıma sözcükleri birkaç örnekle açıklayalım.
- İçimi ürperten bir uğultu geldi.
- Balkondan gelen tıkırtı herkesi korkuttu.
- Oyun oynamak isteyen kedi miyavlıyordu.
- Arka bahçede bulunan suyun şırıltısı kulağa çok hoş geliyor.
Yukarıda verilen dört örnekte uğultu, tıkırtı, miyavlıyordu, şırıltı yansıma sözcük olarak kullanılmıştır. Burada kişiler, duygu ve düşüncelerini daha açık bir şekilde ifade etmek için yansıma sözcüklerden faydalanmıştır. Yansıma sözcüklerin de kullanımı için dikkat edilmesi gereken bazı önemli konular vardır.
Madde 1: Yansıma sözcükler, mecaz anlamda kullanıldığı zaman yansıma özelliğini kaybeder. Kelimeler, mecaz anlamda kullanıldığı zaman yansıma sözcüklere dâhil olmaz.
- Satışlar, gün geçtikçe daha çok patlıyor.
- Konuştukları bir uğultu gibi geliyordu.
İki örnekte yer alan patlıyor ve uğultu kelimeleri, gerçek anlamdan uzaklaşarak mecaz anlamda kullanılmıştır. Mecaz anlamda kullanıldığı için yansıma sözcük niteliği taşıyamazlar.
Madde 2: Yansıma sözcükler, işitme duyusu ile ilgilidir. Yani işitme duyusu ile ilgisi olmayan sözcükler yansıma sözcük sayılmaz. Aşağıdaki örneklerde detaylı olarak verilmektedir.
- Her yer ışıl ışıl görünüyor.
- Ailesini görünce gözleri parıldadı.
- Yağmur şakır şakır yağıyordu.
- Çatı katından takır tukur sesler geliyordu.
Verilen ilk iki örnekte kullanılan ışıl ışıl ve parıldadı kelimeleri işitme duyusundan uzak, görsel olarak algılanan iki kelime olduğu için yansıma sözcükler arasında yer almıyor. Son iki örnekte kullanılan şakır şakır ve takır tukur kelimeleri, işitme duyusuyla doğrudan ilişkili olduğu için yansıma sözcük olarak kabul edilmektedir.
Madde 3: Yansıma sözcükler bir nevi ses taklidine dayanır. Bu yüzden ötmek, anırmak, kişnemek gibi sözcükler yansıma özelliği taşıyamazlar. Yansıma sözcüklerle alakalı tek kafa karıştıracak konu bu olsa gerek. Aşağıdaki örneklerde detaya yer verilmiştir.
- Kuşlar neşe içinde ötüşüyordu.
- At kişnemesiyle irkildi.
Ötüşmek ve kişnemek cümlede yansıma sözcük niteliğini kaybetmiştir. Yansıma sözcük sayılan ve sıklıkla kullanılan kelimeler aşağıda yer almaktadır.
- Horuldamak (İnsana ait yansıma sözcüktür.)
- Şırıldamak (Cansız varlığa aittir.)
- Melemek (Hayvana ait yansıma sözcüktür.)
- Takırtı (Makine veya herhangi cansız bir nesneye ait yansıma sözcüktür.)
- Hapşırmak (İnsana ait yansıma sözcüktür.)
- Hışırtı (Cansız varlıklara aittir.)
- Gıcırtı (Cansız varlıklara aittir.)
- Zır (Makine veya araçlara ait yansıma sözcüktür.)
Yansıma sözcüklerin kullanımından ikilemeler de oluşmuştur. Bu ikilemeler de sıklıkla kullanılmaktadır.
- Vızır vızır
- Şırıl şırıl
- Gacır gucur
- Tak tak
- Tik tok
- Takır tukur
- Haşır huşur
- Cik cik
- Güm güm